26 Aralık 2010 Pazar

muğla ilçeler - ortaca

Muğla Kültür Müdürlüğü
Ortaca şehir merkezi turizm açısından çok ilgi çekici değil. Tarım, ticaret ve küçük sanayi şehir ekonomisinin canlılığını sağlıyor.
Dalyan ve Sarıgerme gibi iki önemli turizm merkezi, Ortaca sınırları içindedir.
Sargırme de, Dalyan da Ortaca’ya çok yakın. Dalyan 11, Ortaca 16 km uzaklıkta şehir merkezine.
Dalyan’a yol alırken Okçular köyünde Ley ley Restaurant’a uğrayın. Burası Leylek Bahçesi olarak da bilinir çevrede. İlkbaharda gelen Leylekler yaz sonuna kadar buradaki ağaçlarda  kendileri için özel yapılmış yuvalarda yaşarlar.
Ley Ley Restoran sahipleri sadece leyleklerle yetinmek istemiyorlar. İneği, tavuğu, kuzusu ve keçisiyle, daha da önemlisi saz evleriyle otantik bir Türk Köyü oluşturmak düşüncesindeler. Restoranın önerilen mönüsünde baş rolleri Ördek Dolması oynuyor. Kuzu tandır, et-mangal, kebap çeşitleri de var.
Tel: 0.252. 284 46 69
Dalyan tarafına değil de Fethiye yönüne gidenler, benzer bir otantik restoranı Fethiye karayolunun üzerinde, Ortaca’dan 2 km uzaklıkta bulabilirler. Adı da ilginç restoranın. Toprakana.
Sahipleri beton, plastik ve demir kullanımını reddetmişler. Toprak, saman ve ağaç kullanılmış inşaatta ve çevre düzenlemesinde.
Servisi yapılan yiyecekler de hep eko tarım ürünü. Hormonsuz ve doğal. Kahvaltıda iddialılar. Saç kavurma, tandır, kuzu çevirme mönünün olmazsa olmazları. Çocukların sevgilisi kümes hayvanları çevrenizde, ördek ve kazlar kanaletlerde dolaşıyor olacak.
Tel: 0.252. 282 93 85
Dalyan
Köyceğiz Gölü’nü denize bağlayan ve antik dönemde Calbis adı verilen fiyort tipi doğal kanalın kıyısında şirin bir tatil beldesi var, adı Dalyan! Turizmin hızla gelişmeye başladığı yıllarda artan yapılaşma tehditi, 1998 yılında bölgenin Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmesiyle kontrol altına alındı. 
Uzun yıllar boyunca doğallığı bozulmamış bir köy olarak kalan belde bugün de aşırı yapılaşmadan uzak. Ama eski yapılardan neredeyse hiçbir şey kalmamış ne yazık ki!
Kimisi şehir merkezinde, kimisi şehir girişinde çok sayıda otel, pansiyon ve lokantalarıyla tam bir tatil beldesi. Daha çok günübirlik geliniyor Dalyan’a ama çevrenin doyasıya tadına varmak için en az 2-3 gününüzü ayırmalısınız.
Dalyan, adını buradaki doğal kanallar ve bu kanallar üzerinde yüzyıllardır yapılan dalyan balıkçılığından almış. En çok kefal yakalanıyor ve çevredeki lokantalarda başka yerde bulamayacağınız kadar uygun fiyatla yenebiliyor. Kefal satın almak isterseniz, kooperatiften alabilirsiniz. (Dalyan - İztuzu kanal yolu üzerinde) Fiyat da son derece uygun.
Tekne turu
Dalyan’da kanal kenarında tekneler sıralanıyor. Kaptanların hepsi çok küçük yaşlarda başlıyorlar bu işe. Doğal kanal onlar için gezilip görülecek bir yer olmaktan çok öteye anlam taşıyor. Adeta hayatın bütün anlamını. Dolmuş usulü veya kiralayarak İztuzu sahili, antik Kaunos kenti ve kaya mezarlarıyla, çamur banyolarına  gezi düzenliyorlar. Kanal Köyceğiz gölünden beslenerek denize akıyor.
Çamur Banyoları 
Dalyan Kanalının karşı kıyısında, Köyceğiz ilçe sınırlarında Çandır ve Sultaniye köylerinin pek çok yerinden kaplıca suyu çıkıyor. Sıcak kükürtlü sular, başta romatizma ve cilt hastalıkları olmak üzere pek çok derde deva. Ama, Dalyan merkezine yaklaşık 15 dakika uzaklıkta olan ve tekneyle gidilebilen  günübirlik tesislerin de bulunduğu  Çamur Banyosu ve kaplıca bir turistik animasyon merkezi olarak gelişti.
Daha çok yabancı turistlerin soyunup çamura bulandıkları ve sonra da hatıra fotoğrafı çektirdikleri Çamur Banyosu her zaman kalabalık ve renkli görüntüler sunuyor. Cilde iyi geldiği söylenen ama sağlığın ötesinde animasyon yönü öne çıkan çamur banyosunu siz de deneyip bu hoş anıyı bir fotoğraf kartında kalıcılaştırabilirsiniz.
Caretta Caretta kaplumbağaları dışında, bu akarabaları kadar popüler olmayan Nil kaplumbağaları da (Trionyx Tringulus) kanalın göle yakın kısımlarında yaşıyorlar.
Yörenin dünyanın pek az yerinde yetişen bir de sığla ağacı (Liquidamber Oriantalist ) var. Marmaris'ten Fethiye'ye uzanan bölgede yetişiyor Sığla ağacı.
Uzun kumsallı denizi de ayrı bir güzellik sergiliyor. Sözün kısası deniz, kumsal, güneş üçlüsüne eşlik eden tarih ve doğa zenginliği ile güzel bir tatil beldesi Dalyan. Yakın çevrede gezilip görülebilecek yerler de çok.
CARETTA CARETTALAR 
İstuzu Kumsalının sevimli sakinleri
Boyları 1-1.5 metreyi, ağırlıkları 150 kiloyu bulan bu sevimli hayvanlar, kumsala çıkıp, arka ayaklarını kullanıp çeşitli çukurlar açıyorlar ve en uygununa  yumurtalarını bırakıp denize dönüyorlar. Günü dolup da yumurtadan çıkan yavrular içgüdüleriyle ayışığını pusula alıp denize yöneliyorlar. Ama bu iş çok kolay değil. Kumsalı katedip denize ulaşmak yavru Carettaların minik adımları ile epeyce zaman alıyor. Güneş doğup ortalık ısınmaya başlayıncaya kadar yolu katetmeleri gerek. Bunu başaramayanlar sıcağa yeniliyorlar veya alıcı kuşlara yem oluyorlar. Tabii denizde de tehlike bitmiyor. Belli bir büyüklüğe ulaşıncaya kadar balıklara yem oluyorlar. Çok azı büyüyüp dev boyuta ulaşabiliyor. Büyüyüp de yumurtlama dönemine ulaşanları içgüdüleri tekrar dünyaya geldikleri bu sahile çekiyor. Yumurtadan çıktıkları İztuzu sahiline bu kez yumurtlamaya geliyorlar. Yavruların yumurtadan çıkma zamanı gelince kumsalda ışık ya da ateş yakmak yasak, ışık yavruları yanıltıyor, denizi bulamıyorlar.
Yumurtlama zamanı, kumsalda dünyanın dört bir yanından gelen çevreciler kamp kuruyorlar. Yumurtalar koruma altına alınıyor. Yavruların sahile ulaşması için destek de olunuyor zaman zaman.
Sahilde kalıcı hiçbir tesis yapılmasına izin verilmiyor. 10 yıl önce yapımına başlanan bir otel inşaatı Türkiye ve uluslar arası kamoyundan yükselen tepki nedeniyle durduruldu. Projeye destek olan Alman kredi kuruluşu da baskılar karşısında geri adım attı. Tam tersine bu bölgede doğal yaşamın sürdürülmesi için yürütelecek projelere destek oldu.
İztuzu Sahili  
İztuzu sahili dev kaplumbağalar Caretta Carettalar ile dünyaca ünlendi.
Kumsalın bir ucunda İstuzu Plajı tesisleri, öteki ucunda da Dalyanağzı Günübirlik Plaj tesisleri yer alıyor. Kumsal kilometrelerce uzanıyor.
İstuzu plajına Dalyan’dan karayoluyla ulaşılıyor. Dalyan’dan çıkan asfalt yol deltayı, Sülüngür kıyısını izleyerek köylerden geçerek iniyor plaja. Plaja yaklaştıkça yükselen yol üzerinde fotoğraf çekmeye uygun açıklıklar oluşuyor. Tüm deltayı ve kumsalı içine alan bir panorama bu.
Dalyan ağzı plajına ise Dalyan’dan kalkan dolmuş tekneler götürüyor.
Caretta caretta türü dev kaplumbağalar, yumurtlamaya İstuzu kumsalına geliyorlar.
Kumsalın gerisinde kalan İstuzu ve Dalyanağzı Plai tesislerinde Kabinler ve soğuk birşeyler içebileceğiniz büfeler var.  Şemsiye de kiralanabiliyor. Ancak şemsiyelerin yumurtalara zarar vermemesi için önlem de alınıyor.
İztuzu Dalyan ağzı Plajına Kanaldan da, sürekli sefer yapan motorlarla gidebilirsiniz. Göl suyunu denize bağlayan küçük bir doğal kanal kumsalı boydan boya bölüyor. Denize girip, kumsalda güneşlendikten sonra öbür yanda gölün tatlı suyuyla duş yapabilirsiniz. Hem tuzlu, hem de tatlı suda yüzebilme olanağı büyük keyif veriyor insana.
İztuzu Caretta Caretta'ların ötesinde bir doğa harikası. Bulmaca labirentlerinde gördüğünüz türden müthiş bir görünümü var. Sanki denize uzanan 5400 metrelik bir kumdan ok dolana dolana gidiyor sazlıklar eşliğinde.
Bu arada tekrar hatırlatalım:. Dalyan kanallarında hemen her mevsim boyu 1 metreyi bulan kaplumbağalar görebilirsiniz. Nil Kaplumbağaları olarak bilinen bu türün Caretta Caretta’larla ilgisi yok. Ayakları tırnaklıdır ve balıkla beslenirler.
Kaunos Antik Kenti
Dalyan’dan tekneyle gelinen ören yeri iskelesinden on dakikalık bir yürüyüşle Kaunos antik kentine ulaşılıyor. Denizden yatla gelenler Delikli Ada çevresinde demirleyip tekneyle iskeleye çıkabiliyorlar.
Kaunos ticari açıdan önemli bir liman kentiydi. Zamanla denizin alüvyonlarla dolmasıyla liman özelliğini kaybetti.
Tarihin babası Heredot’a göre Kaunoslular Karia’nın yerli halkındandı ama kendilerini Giritli sayıyorlardı. Coğrafyacı Strabon da Kaunos’un tersanesinin ve ağzı kapanabilen bir limanın bulunduğunu yazıyor. Kenti ikiz kızkardeşi ile uygunsuz ilişki kurduğu için sürülen Miletos’un oğlu Kaunos kurmuş. Dalyan’dan da görülebilen kaya mezarları ise MÖ. 4. yy’da yapılmış, daha sonraları Roma döneminde de kullanılmış.
Lykia tipi mezarların içinde ölülerin üzerine yatırıldığı üç taş yatak bulunmaktadır. Cephede iki İon sütunu, sütunların üzerinde firiz ve alınlık görülmektedir. Alınlıkların birinde arslan kabantmaları vardır. Kentin limanı akropolün aşağısındaki Sülüklü Göl’dü. O zaman deniz Kaunos’un akropolüne kadar gelmekteydi.
Perslerin Anadolu’yu bütünüyle ele geçirmesi üzerine kent Mausolos’un yönetimine girdi. MÖ. 334’de İskender’in Persleri yenmesi üzerine
Prenses Ada’nın, sonra Antigonos’un, daha sonraPtolemaios’un yönetimine girdi. Rodos Krallığı, Bergama Kralığı ve Roma egemenlikleri altında kaldı. Limanın dolmasıyla önemini yitirmeye başladı.
Akropol 152 metre yükseklikteki tepeye kurulmuştur. Surların kuzey yönünde olanı orta çağdan kalmadır. Uzun sur limanın kuzey yönünden başlayıp Dalyan Köyü’nün ilerlerindeki sarp kayalığa kadar uzanıyor. Surun kuzey kısmı Mausollos döneminde yapılmıştı. Kuzeybatı yönündekiler Hellenistik dönemdendir. Limana doğru olanlar ise Arkaik Devir’den kalmadır.
Tiyatro Akropol’ün eteğindedir. 33 Oturma sırası bulunmaktadır. Tiyatronun batı yönündeki yapı kalıntılarından biri bazilika tipi kiliseye aittir. Diğerleri Roma Hamamı ve Tapınağa aittir.
Aşağıda tamamlanmayan bir daire biçiminde örülmüş ve yivsiz sütunları bulunan yapının arkasında üç basamakla yükseltilmiş podyum bulunuyor. Burada tapınağın kalıntıları görülüyor. Daire biçimindeki yapının ne olduğu ise bilinemiyor. Eski liman olan Sülüklü Göl’ün kuzeyinde yapılan kazılarda stoa ortaya çıkarıldı. Çevresinde bir çok heykel kaidesi bulundu, ama heykeller bulunamadı. Stoanın yakınındaki çeşme restore edilmiştir.
Surları ve kuleleri bütünüyle görmek için uzunca bir keşif gezisine çıkılması gerekiyor.
Sülüklü gölü ve Çandır köy
Kaunos antik kenti sonrasında isteyenler tekneyle Kaunos’un şimdi Sülüklü adı verilen göle dönüşen antik limanına  ve Çandır köyüne çıkabilirler.
Çandır köyünün iskelesinde gezi tekneleri sıralanır her zaman. İstuzu’na yanaşan yatlara hizmet verir bu tekneler. Alır Dalyan’a ve Çamur banyosuna taşırlar yat müşterilerini.
İskelede kayalara oyulmuş kovuklar  çarpacaktır gözünüze. Bunlar, Kaunos’a yük taşımak için  antik limana yanaşan gemilere fener görevi gören dev ateşlerin yakıldığı kovuklardır.
Antik Kaunos'un tersanesi olan köy limanından 15 dakika yürüyerek köy meydanına ulaşılıyor. Tepelere çıktıkça da, bütün Dalyan deltasını, İztuzu kumsalını, Kaunos'u kuşbakışı görmek mümkün. Çandır köyü kadınlarının gözlemeleri ve yayık ayranı da bu gezinin ödülü.
Dalyan çevresinde
Dalyan’dan İstuzu kumsalı, Dalyanağzı plaj tesislerine ulaştıran yolun son 1 km’sinden plaja inmeyip sola tepelere çıkan yol, Dalyan’ı ayaklar altına seren Radar (Türk Telekom) kulesiyle, Aşı koyuna götürür.
Yolun büyük bölümü asfalttır ve çam ağaçları içinden dolana kıvrıla çıkar dağın doruklarına çıktıkça her dönemeçte Dalyan Deltası bir başka güzel serilir ayaklar altına. .
Radara  giden yol stabilizedir. Kulenin bulunduğu tepeye çıktığınızda olağanüstü bir manzarayla karşılaşacaksınız. Bir yanınızda, deltası, kanalları, kumsalı ve şehriyle tüm Dalyan, ileride Köyceğiz gölü ve Köyceğiz, daha ötelerde Sandras dağları, batınızda sarp yamaçların denizle buluştuğu koylar, biraz ileride Sarıgerme sahili ve Babaada...
Yola devam edenler, mavi yolculuk teknelerinin çok sevdiği Aşı koyuna ulaşırlar.  Piknik yapmak, gözlerden uzak denize girmek için idealdir bu koylar.
Tekne ve Mehtap turları
Dalyan ya da Marmaris çıkışlı tekne turlarında, Dalaman yönünde Aşı ve Bakardi koyları, Ekincik tarafında ise Ekincik körfezi içindeki koylar, özellikle de Semizce koyu ziyaret edilir.
Ayrıca geceleri Dalyan çıkışlı mehtap turları da yapılır, ayın dolunay olduğu evrelerde.
Dalyan çıkışlılarda kanallarda dolaşılır, sonra İstuzu kumsalına ve denize çıkılır.
Tur müzikli ve eğlencelidir.
İsteyenler ayın ışığıyla oynaşan sulara da bırakabilirler kendilerini.
 Sarıgerme
Dalaman Havaalanına yakınlığı ve modern konaklama tesislerinin hizmete girmesiyle bir anda popülerleşen bir turizm merkezi oldu Sarıgerme.
Sırtını çamlara dayamış Sarıgerme sahilinde ince kumsalla çamların amansız mücedelesi sürmüş yüzyıllar boyu. Tarihte Pisilis antik kuruluymuş bu sahillerde. Kent şimdi kumların altında.
Kazı çalışması yapılmadan bölgenin turizme açılmasıyla ve otellerin yapılmasıyla  Pisilis tarihin ve kumun derinliklerinde yaşamaya mahkum edilmiş.
Sarıgerme, Osmaniye köyünün sahilinin adı. Köy  sahilden 850 m içeride. Sarıgerme adı, Osmaniye’nin içinden geçen ve kumsalı bölen Sarıçay’la ilişkili. Sarıçay ormandan kesilen kerestelerin denize taşınmasından kullanılırmış. Keresteler denize kaçmasın diye de deniz bağlantısı kapatılırmış. Bu işleme “germe” denirmiş. Sarıgerme adı da böyle oluşmuş.
7 km uzunluğundaki kumsalı, sığ denizi ve biraz açıktaki Baba Ada’sıyla Sarıgerme tam bir tatil cenneti.
Düne kadar tam bir mezbelelik olan kumsal, bölgede kurulan derneğin girişimleriyle temizlenmiş, büfe, duş-wc, şezlong ve şemsiye, kabinlerin yanında Osmaniye köyüne çekçek bağlantısı gibi hizmetler sağlanmış.
Lüx otellerin aldığı bütün hizmetler böylelikle, Osmaniye köyü içindeki pansiyon ve küçük motellerde kalanlar tarafından da alınmaya başlamış.
Sahil düzenlemesi ve bakımı için girişte küçük bir katkı payı alınıyor.
Kumsalın açığındaki Babaada, Marmaris Göcek arasında dolaşan teknelerin ve yatların uğrak yerlerinden biri. Adanın Sarıgerme’ye bakan yüzü korunaklı ve tekneler bu yüze bağlanıyor. Adanın arka yüzü ise kayalık ve dalma meraklıları için uygun.
Kendinize güveniyorsanız adaya yüzebilirsiniz. Sonra da tepesine çıkıp doyumsuz manzarayı seyredebilirsiniz.
Sarıgermede uzun kumsal boyunca yürüyüş te yapabilirsiniz. Ayaklarım yanar ya da acır diye düşünmeyin. Bileklerinize kadar yükselen su ve ince kum hem yürüyüşü kolaylaştırıyor, hem de bir masaj etkisi yapıp, kasları rahatlatıyor,  güçlendiriyor.
Pisilis 
Sarısu deresinin denize döküldüğü yerde oluşmuş kumsal düzlüğünde ve içinden derenin geçtiği vadirnin kumsala bitişik ucunda Pisilis kalıntılarını görmeli. Dere kıyısında geç Bizans çağı kalesinin surları, vadi girişinde yolun biraz üzerinde ise iki duvarı sağlam Bizans kilises antik kent gezinizde dikkatinizi çekecek.
Nasıl Gidilir?
Sarıgerme Dalaman Havaalanına 20 km uzaklıkta.
Dalaman Havalimanı yönünden gelirken, Dalaman’a girmeden önce, Sarıgerme yol ayrımı. Önce Osmaniye köyüne ulaşılıyor, ardından da Sarıgerme sahiline çıkılıyor.
Ortaca yönünden gelirken, yine Dalaman öncesinde Osmaniye-Sarıgerme yön levhasını izlemek gerekiyor.
Nerede kalınır?
Sarıgerme’de oteller ve tatil köyleri için Gezi / Türkiye’nin Bütün Otelleri kitabı edinin.
Yangın 110
Acil Servis     112
Polis İmdat    155
Orman Yangını         177
Kaymakamlık  (252) 282 29 70
Belediye Başkanlığı    (252) 282 50 49
Dalyan Turizm Danışma       (252) 284 42 35
İlçe Emniyet Md.lüğü (252) 282 29 88
İlçe Jandarma Komutanlığı    (252) 282 38 93
Devlet Hastanesi      (252) 282 53 13
Dalyan Belediye Başkanlığı   (252) 284 20 13
Dalyan Sağlık Ocağı  (252) 284 20 33

Ulaşım

Ortaca’ya karayoluyla gidecekler, Muğla-Fethiye karayolunu izlemeliler. Köyceğiz’i geçtikten sonra Ortaca ilçe sınırlarına giriliyor. Dalyan için iki yol var. Biri Köyceğiz’den Ortaca’ya giderken, Ortaca’ya gelmeden 10. km.’den sağa dönülüyor ve  14 km. gidiliyor. Yol biraz bozuk. Ortaca’dan Dalyan’a giden yol ise daha düzgün ve geniş.
Sarıgerme için Ortaca-Dalaman arasında Osmaniye-Sarıgerme yol ayrımını izlemek gerekiyor. Önce Osmaniye köyüne, sonrasında da Sarıgerme sahiline ulaşılıyor.
Havayoluyla gelecekler, Dalaman havalimanını kullanmalılar. Sarıgerme Dalaman Havalimanına  20 km uzaklıkta. Dalyan ise 30 km uzaklıkta.